19 Temmuz 2012 Perşembe

ESKİ TÜRK EDEBİYATINA GİRİŞ 1.SINIF 5. ÜNİTE

5.ÜNİTE ESKİ TÜRK EDEBİYATINA GİRİŞ ARUZ BAHİRLERİ 1. Hezec bahri: mefa’îlün tef’ilesinin ağırlıklı olduğu kalıplardan oluşur. Sonda fe’ûlün; başta ve ortada da mef’ûlü bulunabilir. Bu bahirde kullanılan mef’ûlü/mefâ’ilün/fe’ûlün kalıbı, mef’ûlün/ fâ’ilün/fe’ûlün biçiminde kullanılabilir aynı şiirde. Buna sekt-i melih denir. 2. Recez bahri:müstef’ilün tef’ilesinin ağırlıklı olduğu kalıplardan oluşur. Müstef’ilâtün ve müfte’ilün tef’ileleri de bulunabilir. 3. Remel bahri:fâ’ilâtün ve fe’ilâtün, fe’ilün tef’ilelerinin kullanıldığı kalıplardan oluşur. 4. Münserih bahri:müfte’ilün/fâ’ilün tef’ilelerinin karışık kullanıldığı kalıplardan oluşur. 5. Muzâri bahri:mef’ûlü/ fâ’ilâtün tef’ilelerinin karışık kullanıldığı kalıplardan oluşur. 6. Müctes bahri: mefâ’ilün/fe’ilâtün tef’ilelerinin karışık kullanıldığı kalıplardan oluşur. 7. Seri bahri: müfte’ilün ve mefa’ilün tef’ilelerinin kullanıldığı kalıplardan oluşur. 8. Hafif bahri:fe’ilâtün/ mefa’ilün tef’ilelerinin karışık kullanıldığı kalıplardan oluşur. 9. Mütekârip bahri: fe’ûlün tef’ilesinin oluşturduğu kalıplardır. 10.Kâmil bahri:mütefâ’ilün tef’ilesinin oluşturduğu kalıplardır. fe’ûlün tef’ilesi de bulunabilir. 11.Ahreb ve ahrem kalıpları:Bunlar rubâi kalıplarıdır. Hezec bahrinden çıkarılmıştır. Bunlardan; mef’ûlü ile başlayanlar ahreb, mef’ûlünle başlayanlar ahrem kalıplarıdır. Rubai kalıplarının hepsi fe’ûl veya fâ’ tef’ilelerinden biriyle biter. KÂFİYE: Mısraların sonunda ya da sonu kabul edilen yerlerinde, kendisi ya da anlamı farklı kelimelerdeki ses tekrarlarıdır. Redif varsa kafiye rediften öncedir. Klasik Türk şiirindeki kafiye, aruz vezni gibi, arap şiirinden Fars şiirine, oradan da Türk şiirine geçmiştir. Kafiye tek bir ünsüz ya da bir uzun ünlü olabilir. Birden fazla ses de kafiye oluşturabilir. Redif:Dize sonlarında aynen tekrarlanan, aynı görev ve anlamdaki ek ve sözcüklerdir. Radifli manzumelere müreddef denir. Divan şiirinde kafiyelerdeki seslerin aynı harfle gösterilmesi, hareke ve sükunlarının da aynı olması gerekir. Örneğin, h sesi Osmanlı alfabesinde 3 harfle gösterilir. ( ح خ ه ) Bu harfler birbiriyle kafiye olmaz. ح , خ’ ye kafiye yapılırsa ikfâ denen kafiye kusuru oluşur. Kafiyeyi oluşturan ses(=revi), rediften hemen önceki sestir. Kafiyeden önceki ses tekrarına hacib, böyle yazılan şiirlere de mahcub denir. Kafiye harfleri: Divan şiirinde dokuz kafiye harfi kullanılmıştır. Bunlardan dördü asıl kafiye harfi reviden önce, dördü de reviden sonra bulunabilir. Reviden sonra; vasl, huruc, mezid ve naire harfleri vardır. Bu harfler ve bunların harekeleri (=nefaz) redifin içinde yer alır. 1. Revi:kafiyeyi oluşturan asıl harftir. Divan şiirinde bir manzumenin kafiyeli(=mukaffa) kabul edilmesi için revi ve önceki kısa ünlünün mısra sonlarında tekrar edilmesi gerekir. Şöhret/suret, istiğnâ/bâlâ Revi üç biçimde olabilir: a) kafiyenin son aslî harfi olur. Azad/ seyyad b) Kafiyenin son asli harfi olmasa da ek olduğu unutulan kaynaşmış sesler olur. Cünbiş/nümayiş(-iş’ler ektir) c) zorlamayla kelimenin asli harfi kabul edilmişlerdir. Evden/kevden(kevden=akılsız) İki türlü revi vardır: *Reviyy-i mukayyed: Sakin(harekesiz) revi harfidir. Bahar/ezhar *Reviyy-i mutlak: Harekeli revi harfidir. Kemâle/hayâle 2. Te’sis:Revi ile arasında harekeli bir ünsüz(dahil) olan eliftir. Zâhir/mâhir 3. Dâhil: Te’sis ile revi arasındaki ünsüzdür. Müsâdif/ârif Dahil, bağımsız bir kafiye harfi değildir. Ancak müesses(te’sisli) bir kafiyede te’sis ile bir arada bulunabilir. 4. Ridf:reviden önceki elif(=â), vav(û) ve ye(î) dir mutâd/abâd, biçûn/ memnûn, zarîf/latîf 5. Kayd:reviden önceki sakin(harekesiz) ünsüzdür. Derd/merd, ayb/gayb Kafiye harekeleri: 1. Ress: Te’sisten önceki harfin harekesidir. Eliften önce olduğu için bu kısa ünlü her zaman a (fetha)dır. Tâhir/mâhir 2. İşbâ: Dâhilin harekesidir. İşâret/kerâmet İşbanın harekesinin farklı olması kusurdur. Revi mutlak ise(harekeli) işba farklı olabilir. Sâgarı/şa’iri, 3. Hazv: Ridf ve kaydan önce gelen harfin harekesidir. Seng/reng, iltifât/kainât Revi sakinse hazvın aynen tekrarı gerekir. Revi mutlak ise hazv farklı olabilir. Beste/şüste, 4. Tevcih: Te’sissiz kafiyelerde reviden önceki harfin harekesidir. Erzen/ben, gül/gönül Revi mukayyedse (sakin, harekesiz) tevcih tekrar edilmelidir. Farklı olursa kusurdur. Erken/mümkün kusurludur. Samiri/unsuri kusurlu değildir. 5. Mecrâ: Revinin harekesidir. Aynen tekrarı gerekir. Mecra reviyi mutlak yapar. Kemâli/hayâli, 6. Nefâz: Vaslın harekesidir. Huruc, mezid, na’irenin harekelerine de nefaz denir. Vasl da dahil olmak üzere bu harfler ve harekeleri redif olarak değerlendirilir. Harflerine Göre Kafiyeler: A) Kafiye-i mücerrede: Sadece revinin tekrarından meydana gelir. Ser/seher, gül/bülbül B) Kafiye-i mürekkebe: Birden fazla ses benzeşmesinden oluşur. Revi dışında ridf, kayd ve te'sis denilen kafiye harflerinden biri de tekrarlanır. (selâm,intikâm ; meyl,seyl). Kendi içinde üçe ayrılır. 1. Kafiye-i mürdefe: Reviden önce ridf(â,û,î) bulunan kafiyelerdir. Cihân/nişân 2. Kafiye-i mukayyede: Revi ve kayddan oluşur. Mest/elest 3. Kafiye'i mü'essese: Reviden önce dahil ondan önce de te'sis bulunan kafiyelerdir. Kerâmet/işâret İltizam: Revinin birden fazla olmasıdır. buna “lüzûmu mâ-lâ yelzem de denir. haseb/neseb, zafer/nefer Cinaslı kafiye : Osmanlı döneminde yazılmış kafiye risalelerinde böyle bir kafiyeye yer verilmekle birlikte divan şiirinde birden fazla sesin tekrarından doğan kafiye türlerinden biri de cinaslı kafiyelerdir. Takti'ine Göre Kafiyeler: 1. Müteradif kafiye: Sonda iki sakin harfin arka arkaya geldiği kafiyelerdir. reng/seng 2. Mütevatir kafiye: Sonda bir sakin harfin, bu sakin harften önce de bir harekeli harfin bulunduğu kafiyelerdir. Semenber/ sanavber 3. Mütedarik kafiye: Sonda bir sakin harfin, bu sakin harften önce de iki harekeli harfin bulunduğu kafiyelerdir. Semen/çemen 4. Müterakib kafiye: Sonda bir sakin harf, ondan önce de üç harekeli harfin bulunduğu kafiyedir. sahbâ-yı’adem/ mînâ-yı ‘adem 5. Mütekavis kafiye: Sonda bir sakin harf ile ondan önce dört harekeli harfin bulunduğu kafiyelerdir. Gelememiş/ çelememiş Yapılarına Göre Kafiyeler: 1. Kafiye-i mamule: Bir kelimenin ikiye ayrılmasından veya iki kelimenin birleşiminden oluşur. eyyâmıdur/dünyâ mıdur 2. Kafiye-i gayr-ı mamule: Kafiye olması için üzerinde herhangi bir işlem yapılması gerekmeyen kafiyelerdir. selâmet/ hükûmet Birden Fazla Kafiyeler: Zû-kâfiyeteyn(iki kafiyeli): İç kafiyelerin de bulunduğu şiirlerdir. İç kafiyeler birbirine paralel olmalıdır. Hattum hisabım bil didün gavgâlara saldun beni Zülfüm hayalin kıl didün sevdâlara saldun beni Zü’l-kavâfi(çok kafiyeli): İkiden fazla kafiyesi olan şiirlere denir. Mısra sonundaki kafiyeye; kafiye-i asliyye (asıl kafiye), diğer kafiyelere de kafiye-i mülhaka(ek kafiye) denir. Tarsî: Mısra sonundaki kafiyeden önce iki mısrada paralel olarak yer alan aynı vezindeki (kelime kalıbındaki) kelimelerin birbiriyle kafiyeli olmasıdır. Tarsi aynı zamanda bir söz sanatıdır. Tarsi yapılan beyitlere murassa denir. Murassa beyitler aynı zamanda zü’l kavâfidir. Ancak her zü’l kavafi murassa değildir. Çünkü tarsinin aynı vezindeki kelimelerle yapılması şarttır. Bu nesirde yapıldığında murassa sec’ denir. Kafiye Kusurları:Kafiyede aynı sözcük ya da eklerin tekrarı, mahreci (çıkış noktası) yakın ünsüzlerle, farklı ünlülerin birbirine kafiye yapılması önemli kafiye kusurları(uyûb-ı kafiye)dır. Bunlar ikiye ayrılır: A) Uyûb-ı mülakkaba-i kafiye(adlandırılmış kafiye kusurları): 1. Sinâd:Kafiyede ridfin farklı olmasıdır. mâr/mûr 2. İkvâ: Kafiyede hazv ya da tevcihin farklı olmasıdır. derd/dürd, gül/gil 3. İkfâ: Revinin farklı olmasıdır. tarab/çep, sabah /sipah ( ح-ه ) 4. İtâ: Şiirde aynı kafiyenin tekrarlanmasıdır. Kafiye tekrarı kusurdur. Gazelde az da olsa görülür. Kasidede tekrarlanan beyitler arasında en az 7 beyit olmalıdır. İtânın iki türü vardır. a) İtâ-yı celi(açık kafiye tekrarı): Tekrarın açıkça belli olmasıdır. alem-gir/cihan-gir, tabân/drahşân, gelen/giden örneklerindeki eklerle yapılan tekrarlar gibi b) İtâ-yı hafî(gizli kafiye takrarı):Kafiye takrarının zor anlaşıldığı durumdur. Simîn/zerrîn –în’ler Farsça ektir. B) Uyûb-ı gayr-ı mülakkaba-i kafiye(adlandırılmamış kafiye kusurları):Bunlar sınıflandırılmamıştır. Revinin birinde harekeli, birinde harekesiz olması gibi kusurlardır. Âb-ı aşk/ şâb aşk gibi Kafiye-i şaygân(şayegân): Farsça hem çoğul hem de sıfat-ı müşebbehe eki olan –ân ile yapılan kafiyelerdir. Aslında bir tür itâdır. Bu ekle kafiye şaire kolaylık sağlamış, ve şayegân(bol, çok) olarak adlandırılmıştır. Bazı yazarlar Farsça ve Türkçe başka eklerle yapılan kafiyeleri dekafiye-i şaygân olarak adlandırmışlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder